GÛŞ-I HÛŞ


* Farsça “kulak” ve “akıl, şuur” kelimelerinin birleşiminden türeyerek tezkire ve şiir dilinde, derin anlamlı ve etkileyici sözlerin yalnızca işitilmekle kalmayıp muhatabın idrakine, zihnine ve kalbine nüfuz ettiğini ifade eden mecazî terim.



Sözlük Anlamı

Farsça kökenli “gûş” (kulak) (Kanar, 1998, s. 526); (işitme; dinleme) (Devellioğlu, 2013, s. 339) ve yine Farsça “hûş” (akıl; şuur, idrak, bilinç; ruh; akıllılık) (Kanar, 1998, s. 695) kelimelerinin birleşmesiyle oluşan bu tamlama “aklın kulağı”, “idrak kulağı” anlamına gelir. (Şemseddin Sâmî, 1978,  s. 1516) 




Terim Anlamı

Tezkirelerde sadece terim anlamıyla kullanılan “gûş-i hûş” tamlaması, zihinde iz bırakan, ruha dokunan, etkileyici sözlerin muhatabın bilinç ve idrak düzeyine ulaştığını ifade etmek için kullanılır. (Öztürk, 2019, s. 71) Sözün sadece duyulmakla kalmayıp derin anlamıyla kavranmasını ifade eder. Bu bakımdan, anlamı sadece işitmeyle bağlantılı değil, algı ve şuurla birleşen bir idrake yöneliktir.




Tezkirelerdeki Bağlam Anlamı

“Gûş-ı hûş” terkibi, tezkirelerde genellikle etkili, zarif veya hikmetli sözlerin ya da beyitlerin muhatabın gönlüne, aklına veya ruhuna eriştiğini, onun dikkat ve idrakini celb ettiğini anlatmak için kullanılır. Bu yönüyle aynı zamanda mecazî ve tasavvufî derinliği olan bir tabirdir. Aşağıda, tezkirelerdeki örnek bağlamlara göre kullanımı sıralanmıştır:

Ahdî Gülşen-i Şu’arâ’da, gönle tesir eden ve dokunaklı beyitlerin padişahın idrak ve dikkat merkezine ulaşmasıyla birlikte, bu sözlerin sahibine karşı bir merakın doğduğunu bildirir. Burada “gûş-ı hûş” terimi yalnızca işitmenin ötesinde, sözün zihne ve şuur katmanına nüfuz edişini ifade eder. (Örnek 1)

Ali Emîrî’nin Tezkire-i Şu’arâ-yı Âmid’inde, varlık âleminin eşsiz kubbesi (dünya), hakiki aşkın kutsal bir mâbedi (ebedî âlemin kazanılacağı yer) olarak tasavvur edilir. Bu anlayış içinde, bu âlemde duyulan her söz ve sesin, aklın kulağıyla duyularak bilinçli bir kavrayışla idrak edilebilirse, tehlil ve tevhid makamında karşılık bulduğunun anlaşılacağı söylenir. “Gûş-ı hûş” burada, sadece işitmenin değil, işitilenin manevî boyutlarıyla birlikte idrake yerleşmesini simgeler. (Örnek 3)

Âşık Çelebi Meşâirü’ş-Şu’arâ’da, dua ve yakarışların içtenlik ve samimiyetle dile getirildiğinde yalnızca insana değil, sema ehline ve melekler katına kadar ulaşabileceği fikrini işler. Burada geçen “gûş-ı hûş-ı sükkân-ı semâ” ve “melâ-yı melâike arş-ı a‘lâ” tamlamaları, duanın maddî düzeyden ziyade, şuur ve idrak düzeyinde bir kavrayışla algılandığını vurgular. (Örnek 5)

Şefkat Tezkiresi’nde yer alan bir beyitte ise, her sözün aklın kulağına erişemeyeceği, yani her sözün idrak ve şuur düzeyine ulaşacak kadar nitelikli olmadığı vurgulanır. Şair, her sözün kişinin zihninde derin anlamlar ve hakikatler uyandıramayacağını ortaya koyar. Nasıl ki istiridye Nisan yağmurlarından başka damlaya ağzını açmıyorsa, alelade söylenmiş her söz de idrak kapılarını aralayamayacaktır. (Örnek 7)

 




Tezkirelerdeki Kullanım Sıklığı

“Gûş-ı hûş” tabirinin terim olarak kullanımı, çeşitli tezkirelerde toplam 17 tanıkta tespit edilmiştir. Bu bağlamda; Ahdî’nin Gülşen-i Şu’arâ’sında 3, Ali Emîrî’nin Tezkire-i Şu’arâ-yı Âmid’inde 1, Âşık Çelebi’nin Meşâirü’ş-Şu’arâ’sında 3, Esrar Dede’nin Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevleviyye’sinde 2, Fâtin Tezkiresi’nde 1, Kınalızâde Hasan Çelebi’nin Tezkiretü’ş-Şu’arâ’sında 4, Şefkat Tezkiresi’nde 2 ve Arif Hikmet Bey Tezkiresi’nde 1 kez kullanılmıştır.




Örnekler

Örnek 1:

Pâdişâh-ı bülend-himmet ve sultân-ı sa‘âdet-mend-i pür-şevket hazretlerinin gûş-ı hûşına ebyât-ı dil-firîbî ve kelimât-ı garîbî irişince ahvâlin tecessüs itmişler (Solmaz, 2018, s. 79).

Örnek 2:

…vasf-ı düşmen-küş ü hazîne-küşâsın lisân-ı sürûşdan kurta-i gûş-ı hûş idinüp cebhe-i ihsânına boyun verüp keşân keşân gülşen-i midhatda şâh-nişân… (Kılıç, 2018,  s. 77).

Örnek 3:

...şu kubbe-i bî-nazîr-i ʻâlem-i imkânı bir câmiʻ-i mukaddes-i ʻaşk-ı hakîkî bilerek, gûş-ı hûşuna erişen her sadâ-yı güft ü şinîd bir gülbâng-ı tehlîl ü tevhîd makâmına kâ’im bulunmuş idi (Kadıoğlu, 2018, s. 59).

Örnek 4:

...âvâze-i cûş-â-cûşı resîde-i gûş-ı hûşı olup bir uğurdan feverân-ı tennûr-ı ‘aşk u mahabbet… (Genç, 2018, s. 62).

Örnek 5:

Edâ-yı du‘â-yı bî-riyâyı gûş-ı hûş-ı sükkân-ı semâya ve melâ-yı melâike arş-ı a‘lâya irgürdiler (Kılıç, 2018, s. 78).

Örnek 6:

...kelâm-ı pür-ihtirâm-ı (Hazret)-i Mevlânâyı gûş-ı hûş ile dinle ki… (Sungurhan, 2017, s. 549)

Örnek 7:

Sımâh-ı gûş-ı hûşu vârid olan her suhan açmaz 

Sadef her katre-i bârâna bîhûde dehen açmaz (Kılıç, 2017, s. 63).




Kaynaklar

Alagöz, A. G. K. H. (2017). Osmanlı edebî metinlerine kulak vermek: Kulak etrafında oluşan benzetme ve söyleyişler. The Journal of Academic Social Science, 5(62), 390–399.

Çınarcı, M. N. (hzl.) (2019). Şeyhülislam Ârif Hikmet Bey- Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-240610/seyhulislam-arif-hikmet-bey-tezkiresi.html 

Çiftçi, Ö. (hzl.) (2017). Fatîn Tezkiresi (Hâtimetü’l-Eşâr). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-195831/fatin-tezkiresi.html 

Devellioğlu, F. (2013). Osmanlıca-Türkçe ansiklopedik lûgat. Ankara: Aydın Kitabevi.

Genç, İ. (hzl.) (2018). Tezkire-i Şu’arâ-yı Mevleviyye. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-206275/tezkire-i-suara-yi-mevleviyye.html

Kadıoğlu, İ. (hzl.) (2018). Tezkire-i Şuʻarâ-yı Âmid. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-375473/ali-emiri-tezkire--i-suara--yi-amid.html  

Kanar, M. (1998). Büyük Farsça-Türkçe sözlük. İstanbul: Birim Yayıncılık.

Kılıç, F. (hzl.) (2017). Şefkat Tezkiresi (Tezkîre-i Şu’arâ-yı Şefkat-i Bagdâdî). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-194367/sefkat-tezkiresi-tezkire-i-suara-yi-sefkat-i-bagdadi.html

Kılıç, F. (hzl.) (2018). Âşık Çelebi Meşâʽirü'ş-Şu’arâ. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-210485/asik-celebi-mesairus-suara.html 

Öztürk, E. C. (2019). Divan şiirinde kulakla ilgili deyimler ve anlam çerçevesi. Journal of Turkish Research Institute, (66), 37–82.

Sâmî, Ş. (1978). Kâmûs-ı Türkî. İstanbul: Çağrı Yayınları.

Solmaz, S. (hzl.) (2018). Ahdı̂ ve Gülşen-ı̇ Şuʿarâ’sı (İnceleme-Metin). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-201251/ahdi-gulsen-i-suara.html

Sungurhan, A. (hzl.) (2017). Kınalızâde Hasan Çelebı̇ Tezkı̇retü’ş-Şu’arâ. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-194494/kinalizade-hasan-celebi-tezkiretus-s-uara.html 




Yazım Tarihi:
21/07/2025
logo-img