kıssa-gû, kıssa-güzâr, kıssa-hân, kıssa-perdâz
* Arapça “kıssa” ismi ile Farsça “perdâz” (düzenleyen, tertip eden) anlamındaki sıfatın birleşmesiyle oluşmuş, tezkirelerde; “kıssa, hikâye düzen, düzenleyen kimse, masalcı” anlamlarında kullanılan terim.
Arapça bir sözcük olan ve “fıkra, destan, hikâye, rivâyet, vak’a, mâcerâ” (Devellioğlu, 1998, s. 517; Kartal, 2021, s. 350; Birinci, Yetiş, Andı, Ülgen, Sağlam, Çoruk, 2018, s. 211; Toparlı, Aksu, Kanoğlu, Türkmen, 2011, s. 254) anlamlarına gelen kıssa ile “düzenleyen, tertip ve tanzim eden” anlamlarına gelen (2011, s. 384; Kartal, 2021, s. 590; Birinci, Yetiş, Andı, Ülgen, Sağlam, Çoruk, 2018, s. 418) Farsça “perdâz”; kelimesinin birleşmesiyle oluşmuş bir sıfat tamlaması olan kıssa-perdâz, “kıssa tertip edici, hikâye düzen kimse, masalcı” (Devellioğlu, 1998, s. 517; Kartal, 2021, s. 590; Birinci, Yetiş, Andı, Ülgen, Sağlam, Çoruk, 2018, s. 418) karşılıklarında kullanılan bir ifadedir.
Kıssa-perdâz tezkirelerde, “kıssa tertip eden, hikâye düzenleyen” şairleri belirtmek için kullanılan bir terimdir. Terim; şairlerin niteliğini, özelliğini, yeteneğini belirtmek amacıyla kullanılmıştır (Kaplan, 2018, s. 131).
Kıssa-perdâz terimi, Latîfî Tezkiresi’nde Edebî Eleştiri Terimleri ve Edebiyat Eleştirisi adlı çalışmada “şairin söylediği sözün türünü, tarzını veya niteliğini belirtmek maksadıyla şair vasfında sıfatlardan biri” olarak gösterilmektedir. Aynı eserde “kıssa-perdâz” ifadesiyle ilgili olarak “kıssa düzenleyen, bir hikâyeyi/kıssayı belli bir anlatım ve vaka kurgulamayla düzenleyip kaleme alan ya da anlatan müellifin kastedildiğinin söylenebileceği (Kaplan, 2018, s. 131, 494) ifade edilir. Latîfî, Âhî’nin nazımda başarılı olmasına rağmen, kıssaların irtibatını sağlamada aynı başarıyı gösteremediğini belirtir (Örnek 1).
Ahdî, Gülşen-i Şu‘arâ’da: “Eflâtûn-ı Acem”in hikâye tertip edebilen biri olduğunu ifade eder (Örnek 2). Rumûzî Çelebi için de “hoşsohbet, çabuk kavrayan, hikâye düzenleyen ve nükteli, ilim mevzusunda cesurca konuşabilen, Farsçası çok iyi olan, düzyazıda mükemmel, bütün bilimlerde benzersiz ve her vadide bir ürün ortaya koyan birisi” olduğunu belirtir (Örnek 3). Güftî ise bu terimi, Teşrîfâtu’ş-Şu‘arâ’da aynı anlamıyla fakat Tıflî Çelebi ve Mevlânâ Nedîm-i Eyyûbî'yi tenkit etmek maksadıyla kullanır (Örnek 4 ve 5). Bu terimin, hikâyeyi düzenlerken özellikle de mesnevi yazarken olaylar arası geçişleri sağlamada irtibatı iyi kurarak hikâyenin akıcılığını ve sürükleyiciliğini sağlayan, vak‘a kuruluşunu iyi düzenleyen, hikâyeyi etkili bir şekilde ifade eden şairleri nitelendirmek maksadıyla kullanıldığı görülmektedir.
Tezkirelerde bu terime ilk olarak Latîfî Tezkiresi’nde rastlanır. Terim, Latîfî’nin tezkiresinde 1, Ahdî’nin Gülşen-i Şu‘arâ’sı ile Güftî’nin Teşrîfâtü’ş-Şu‘arâ’sında ise ikişer kez kullanılmıştır.
Örnek 1 :
Mevlânâ Âhî
…ol nazm-ı füsûn-sâz ve sihr-intizâm u sihr-perdâz tarzında makbûl ü mümtâzdur. Lâkin irtibât-ı kıssada kıssa-perdâz degüldür (Canım, 2000, s, 142).
Örnek 2:
Eflâtûn-ı Acem
Beher-hâl Eflâtûn’a fermân-ı hümâyûn oldı ki sultân-ı Ferîdûn-ı zamânuñ hünerlerin nazm ide. Elân ol fermânı kabûl idüp kıssa-perdâz ve yârân mâbeyninde mümtâzdur (Solmaz, 2018, s. 105).
Örnek 3:
Rumûzî Çelebi
El-hak hoş-sohbet ü tîz-fehm ve nîkû-güftâr ve kıssa-perdâz ve nükte-güzâr ve mübâhase-i ‘ilmiyyede zebân-âver-i cihân u bî-bâk ve zebân-ı Fârisî’de hayl-i cüst ü çâlâk ve tarz-ı inşâda geregi gibi mükemmil ü kâmil ve her bir fende bî-nazîr-i emâsil ve her vâdîde bir nesne hâsıl itmiş kimesnedür (Solmaz, 2018, s. 165).
Örnek 4:
Tıflî Çelebi
Soñra eyler öküz bed-sâzı
Ana ta‘lîm-i kıssa-perdâzî (Yılmaz, 2019, s. 110).
Örnek 5:
Mevlânâ Nedîm-i Eyyûbî
Hoş-zebânı geçer Sitanbûluñ
Kıssa-perdâzı meclis-i gûluñ (Yılmaz, 2019, s. 190).
Birinci N., Yetiş, K., Andı, M. F., Ülgen, E., Sağlam, N., ve Çoruk, A. Ş. (hzl.) (2018). Ali Nazîmâ-Fâik Reşad mükemmel Osmanlı lügati. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Canım, R. (hzl.) (2000). Latîfî-Tezkiretü’ş-şu‘arâ ve tabsıratü’n-nuzamâ (inceleme-metin). Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-216998/latifi-tezkiretus-suara-ve-tabsiratun-nuzama.html
Devellioğlu, F. (1998). Osmanlıca-Türkçe ansiklopedik lügat. Ankara: Aydın Kitabevi.
Kaplan, F. (2018). Latîfî tezkiresinde edebî eleştiri terimleri ve edebiyat eleştirisi. (Yayımlanmamış doktora tezi). Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla.
Kartal, A. (hzl.) (2021). Muallim Nâcî-lügat-i Nâcî. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Solmaz, S. (hzl.) (2018). Ahdî ve Gülşen-i şu‘arâ'sı (inceleme-metin). Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-201251/ahdi-gulsen-i-suara.html
Toparlı, R., Aksu, T., Kanoğlu, C. S., ve Türkmen S. (hzl.) (2011). Raif Necdet Kestelli-resimli Türkçe kamus. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Yılmaz, K. (hzl.) (2019). Teşrîfâtu’ş-şu‘arâ. Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-247200/gufti-tesrifatus-suara.html