EMÎRÜ’L-KELÂM

mîr-kelâm, mîr-i kelâm, emîr-i kelâm, ümerâi’l-kelâm, melîkü’l-kelâm, emîr-i nazm


* Sözlüklerde “buyruk, ferman veren, buyuran” anlamındaki “emîr” ile “söz, kavil, sühan” anlamındaki kelimenin birleşmesiyle oluşan, tezkirelerde şairler için kullanılan; “sözün beyi, reisi, kumandanı” anlamına gelen terim.



Sözlük Anlamı

Emîr, Arapça bir isim olan ve “buyruk, buyurma, ferman” anlamındaki kelimenin ism-i fâili yani bu ismin özelliklerine sahip kişi anlamında olup sözlüklerde “bir kavmin, bir memleketin başı, reisi, bey”, kumandan (Sâmî, 1996, s. 169; Devellioğlu, 1998, s. 218; Kartal, 2021, s. 141; Birinci, Yetiş, Andı, Ülgen, Sağlam, Çoruk, 2018, s. 81), büyük bir hânedâna mensûb, necîb, asîl zât” (Sâmî, 2007, s. 169) anlamlarına gelir. Emîr için Mükemmel Osmanlı Lügati’nde “Sülâle-i tâhire-i Hz. Peygamberîden olan zât” (Birinci, Yetiş, Andı, Ülgen, Sağlam, Çoruk, 2018, s. 81) tanımlaması da yer alır. 

Arapça bir isim olan “kelâm” ise “söz, lakırdı, ibare, fıkra, kavil, sühan” (Devellioğlu, 1998, s. 503; Birinci, Yetiş, Andı, Ülgen, Sağlam, Çoruk, 2018, 2018, s. 205), “birkaç cümleden mürekkep ve kendi başına bir maksat ifade eder söz ve ibare” (Sami, 1996, s. 1174) anlamlarına gelir. “Emîrü’l-kelâm”: “sözün, ibarenin beyi, reisi” anlamlarına gelmektedir.




Terim Anlamı

Tezkirelerde sözün beyi, reisi, söz ya da şiir söylemede mahir ve yetenek sahibi şairler için kullanılan bu terim, şairin seviye veya derecesini belirtmek maksadıyla (Kaplan, 2018, s. 133) dönemlerinde kabul ve değer görmüş şairler için kullanılmıştır.




Tezkirelerdeki Bağlam Anlamı

Tezkirelerde, “söz sultanı, hükümdarı veya reisi” manasında bir kullanıma ilk olarak Mecâlisü’n-Nefâ’is’te rastlanır. Nevâyî, Mevlânâ Lütfi için: “Öz zamanınıng melîkü’l-kelâmı irdi.” (Türk, 1990, s. 41, 107) ve Firdevsî için: “melîkü’l-kelâm Firdevsî…” (Türk, 1990, s. 51) ifadelerini kullanır. Anadolu sahasının ilk tezkiresi olan Sehî Tezkiresi’nde ise Ahmet Paşa için: “Bülend-pervâz u suhan-perdâz olduġı haysiyetle emîr-i nazm diyü lakab itmişlerdür.” (İpekten, Kut, İsen, Ayan, Karabey, 2017, s. 26) ifadelerine rastlanır. 17. yüzyıl tezkirelerinden Seyrekzade Tezkiresi’nde “Muhammed Ağa” maddesinde: “Mîr-i kelâm dimekle meşhûrdur.” ifadesiyle tanıtılır. Bu tezkirede, şairlerin listelendiği tablonun “künyesi, lakabı şöhreti” adlı bölümde “Muhammed Ağa” ‘Mîr-i Kelâm’ olarak verilmiştir (Coşkun, 2019, s. 18).

“Emîrü’l-kelâm” tamlamasına ise ilk olarak Latîfî Tezkiresi’nin mukaddime kısmında rastlanır. Latîfî: “Şâ‘ire emîrü’l-kelâm dimişlerdir.” (Canım, 2000, s.75) ifadesiyle, şairin sözün sultanı olarak tanımlandığını belirtir. Bunun yanında Latîfî’nin, bu ifadeyi bir terim olarak şairin seviye veya derecesini belirtmek (Kaplan, 2018, s.133) maksadıyla Ahmed-i Rıdvân, Basîrî, Çâkerî, Sehâbî-i Acem, Tâli’î, Le‘âlî ve Mehdî için kullandığı görülmektedir. Ahdî de, Hayâlî Bey’i: “…emîrü’l-kelâm ve efsâh-ı fusahâ-yü’l-enâm mübdi-i bedâyi-i ma‘ânî ve mazhar-ı sanâyi‘ü’l-beyânı olmışdur.” (Solmaz, 2018, s.71-72) ifadeleriyle anlatır ve Ahmed Paşa, Gelibolulu Mustafa Âlî, Hâletî, Halîfe, Firdevsî ve Kelâmî’yi de bu terimle nitelendirir. Râmiz’in Âdâb-ı Zürefâsı’nda Emîrî: “…emîrü’l-kelâm yesâr-ı ‘irfânı zâhir bir şâ‘ir-i be-nâm idiler” (Erdem, 1994, s. 11) şeklinde tanımlanır. Bu terim, tezkirelerde hem yaşadıkları hem de kendilerinden sonraki dönemlerde söz ustası, sözün beyi olarak görülen, şiirlerine değer verilen şairleri nitelendirmek maksadıyla kullanılmıştır.




Tezkirelerdeki Kullanım Sıklığı

Tezkirelerde “sözün sultanı, beyi” anlamıyla kullanılan “emîrü’l-kelâm” tamlamasına ilk olarak Latîfî tezkiresinde rastlanır. Bu terim, Latîfî’nin tezkiresinde 8, Ahdî’nin Gülşen-i Şu‘arâsı’nda 5, Gelibolulu Âlî’nin Künhü'l-Ahbâr adlı eserinin tezkire kısmında 1, Râmiz’in Âdâb-ı Zürefâ’sında 1 defa kullanılmıştır.




Örnekler

Örnek 1 :

… îcâd-ı suhande ve ibdâ‘-ı maʿânîde şu‘arâyı Rûmun emîrü’l-kelâmı ve sâhirân-ı fenn-i nazmun sihr-âferîn ü sihr-peyâmıdur (Canım, 2018, 347).

Örnek 2

Şâʿiri bi’t-tabʿ hoş-hûy u handân-rûy ve serîʿu'l-fehm ü bedîhe-gûy şâʿir-i sâhir ve fevriyyâtda mâhir emîrü’l-kelâm kimesneydi (Canım, 2018, s. 495).

Örnek 3

…emirü’l-kelâm ve efsâh-ı fusahâ-yü’l-enâm mübdiʿ-i bedâyiʿ-i maʿânî ve mazhar-ı sanâyi‘ü’l-beyânı olmışdur (Solmaz, 2018, s. 71-72).

Örnek 4

Ve bi’l-cümle Mevlânâ Şeyhî ʿasrının ser-âmedi ve emîrü’l-kelâm müʾeyyedi idi (İsen, 2017, s. 37).

Örnek 5

… emîrü’l-kelâm yesâr-ı ‘irfânı zâhir bir şâ‘ir-i be-nâm idiler (Erdem, 1994, s. 11).




Kaynaklar

Birinci N., Yetiş, K., Andı, M.F., Ülgen, E., Sağlam, N., Çoruk, A. Ş.  (hzl.) (2018). Ali Nazîmâ-Fâik Reşad mükemmel Osmanlı lügati. İstanbul: Türk Dil Kurumu Yayınları.

Canım, R. (hzl.) (2000). Latîfî-Tezkiretü’ş-şu‘arâ ve tabsıratü’n-nuzamâ (inceleme-metin). Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları.

Coşkun, A. O. (hzl.) (2019). Seyrek-zâde Mehmed Âsım-Zeyl-i zübdetü’l-eş‘âr. Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-247201/zeyl-i-zubdetu39l-esar-seyrek-zade-mehmed-asim.html

Devellioğlu, F. (1998). Osmanlıca-Türkçe ansiklopedik lügat. Ankara: Aydın Kitabevi.

Erdem, S. (hzl.) (1994). Râmiz ve âdâb-ı zürefâsı (inceleme-tenkidli metin-indeks-sözlük). Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Yayınları.

İpekten, H., Kut, G., İsen, M., Ayan H., Karabey, T., (hzl.) (2017). Sehî Beg-heşt bihişt. Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-78460/tezkireler.html 

İsen, M. (hzl.) (2017). Künhü’l-ahbâr’ın tezkire kısmı. Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-194288/kunhul-ahbarin-tezkire-kismi.html 

Kaplan, F. (2018). Latîfî tezkiresinde edebî eleştiri terimleri ve edebiyat eleştirisi. (Yayımlanmamış doktora tezi). Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla.

Kartal, A. (hzl.) (2021). Muallim Nâcî-lügat-i Nâcî. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

Sâmî, Ş. (1996). Kâmûs-ı Türkî. Ankara: Çağrı Yayınları.

Solmaz, S. (hzl.) (2018). Ahdî ve gülşen-i şu‘arâsı (inceleme-metin). Ankara: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-201251/ahdi-gulsen-i-suara.html

Türk, V. (hzl.) (1990). Mecâlisü’n-nefâ’is (metin-inceleme). (Yayımlanmamış doktora tezi). Fırat Üniversitesi, Elâzığ.




Madde Yazarı:
Yazım Tarihi:
05/03/2025
logo-img