BELÂGAT-GÛY

belâgat-gûyân, belâgat-güftâr, belâgat-nümâ, belâgat-nümûn


* Sözlüklerde “düzgün, kusursuz ve sözün yerinde kullanılması; fâsih ve hâle uygun söz söyleme” anlamına gelen belâgat ile sonun geldiği kelimelere “söyleyen” anlamı katarak birleşik sıfatlar yapan “gûy” kelimesinin birleşmesiyle “belâgatli söz söyleyen, belâgate uygun sözler söyleyen” manasında kullanılan terim.



Sözlük Anlamı

Arapça bir sözlük olan “belâgat” sözlüklerde “merâmın hüsn-i sûretle ve düzgün musanna sözlerle ifadesi” (Sami, 2012, s. 236); “kusursuz söz söyleme” (Kanar, 2011, s. 49); “yerinde söylenilmiş doğru ve güzel sözü konu ve gaye edinen ilim” (Saraç, 2014, s.17) anlamlarına gelmektedir. “Gûy” kelimesi ise Farsça “söylemek” anlamındaki “gûften” fiilinden türemiş olup sonuna geldiği sözcüklere “söyleyen” (Ayverdi, 2011, s. 439) anlamını katmaktadır.  




Terim Anlamı

Terim anlamı olarak “belâgat-gûy”, “belâgate uygun söz söyleyen” anlamına sahiptir.




Tezkirelerdeki Bağlam Anlamı

“Belâgat-gûy” teriminin bağlam anlamı “belâgatli söz söyleyen”dir. Taranan tezkirelerden tespit edilenlere göre ilk kez Latîfî tarafından kullanılan bu terim tezkirenin Belîgî Çelebi maddesinde geçmektedir. Latîfi “şehr-i İstanbuldan şâ’ir-i belâgat-gûy ve küşâde-ṭabʿ u hande-rûydur” şeklindeki ifadesi ile bahsi geçen şair Belîgi Çelebi’nin neşeli, güler yüzlü ve belâgatli söz söyleyen bir şair olduğunu belirtmektedir.

Terimin tezkirelerdeki bir diğer kullanımı Mehmed Fahreddin Bursavî tarafından kaleme alınan Gülzâr-ı İrfân adlı tezkirenin Yagcı-zâde Hattât Mehemmed ‘Avnî Efendi maddesindedir. Mehmed Fahreddin Bursavî, ‘Avnî Efendi’den bahsederken “Merhûm-ı mezbûr şu’arâ-yı belâgat-gûyânıñ sâḥib-i ṭab’-ı selîmi ve ‘urefâ-yı ‘asrının yâr-ı kadîmi hoş-sohbet nâzük-ṭabî’at ‘ilm-i musîkîde dahı haylî mâhir ve icrâ-yı uṣûlât ile asvât u ilâhiyyâta besteler îcâdına kâdir şâ’ir-i mehâsin-makâl bir pîr-i rûşen-zamḭr ü nîk- hıṣâl idi” diyerek şairin belâgate uygun söz söylediğini ifade etmektedir. 




Tezkirelerdeki Kullanım Sıklığı

Yapılan taramalar sonucunda “belâgat-gûy” terimi Latîfî’nin Tezkiretü’ş-Şuarâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ adlı tezkiresinin “Belîgî Çelebi” maddesi ile Mehmed Fahreddin Bursavî’nin Gülzâr-ı İrfân adlı tezkiresinin “Yagcı-zâde Hattât Mehemmed ‘Avnî Efendi” maddesinde bir kez kullanılmıştır.




Örnekler

Örnek 1:

Şehr-i İstanbuldan şâ’ir-i belâgat-gûy ve küşâde-ṭabʿ u hande-rûydur (Canım, 2018, s. 150).

Örnek 2: 

Merhûm-ı mezbûr şu’arâ-yı belâgat-gûyânıñ sâḥib-i ṭab’-ı selîmi ve ‘urefâ-yı ‘asrının yâr-ı kadîmi hoş-ṣohbet nâzük-ṭabî’at ‘ilm-i musîkîde dahı haylî mâhir ve icrâ-yı uṣûlât ile asvât u ilâhiyyâta besteler îcâdına kâdir şâ’ir-i mehâsin-makâl bir pîr-i rûşen-zamḭr ü nîk- hıṣâl idi (Güzel, 2023, 590).




Kaynaklar

Ayverdi, İ. (2010). Misalli Büyük Türkçe Sözlük. İstanbul: Kubbealtı Yayınları.

Canım, R. (hzl.) (2018). Latîfî-Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-216998/latifi-tezkiretus-suara-ve-tabsiratun-nuzama.html

Güzel, B. (hzl.) (2023). Gülzâr-ı İrfân. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-356517/gulzar-i-irfan-mehmed-fahreddin-bursavi.html 

Kanar, M. (2011). Osmanlı Türkçesi Sözlüğü. İstanbul: Say Yayınları.

Keklik, M., ve İnci, S. (2020). Eski Türk Edebiyatı Alanında Belagat Çerçevesinde Yapılan Çalışmalar Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi. Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 8 (25), 51-91. https://doi.org/10.33692/avrasyad.836092.

Sami, Ş. (2012). Kâmûs-ı Türkî. İstanbul: İdeal Kültür Yayıncılık.

Saraç, M. A. Y. (2014). Klâsik Edebiyat Bilgisi Belâgat. İstanbul: Gökkubbe Yayınları.




Yazım Tarihi:
19/09/2025
logo-img