SIPÂHIYÂNE

sipâhiyâne eş’âr, sipâhi, tavr-ı sipâh


* Sipâhiyâne, “askere, süvariye yakışır tarzda” anlamına gelen ve cesaret, meydan okuma gibi ifadelere sahip şiirleri niteleyen bir terim.



Sözlük Anlamı

Sipâhiyâne, “sipâhiye [askere] layık, yaraşır olan” (Lugat-ı Remzî, 1305, cilt 1, s. 684) olarak tanımlanmıştır.




Terim Anlamı

Askerlere özgü bir tavır takınan kişilerin hâl ve hareketlerini tanımlayan ayrıca cesaret ve meydan okuma ifadeleri içeren tarzda şiirleri ifade eden terimdir. 




Tezkirelerdeki Bağlam Anlamı

Lâtîfî Tezkiretü’ş-Şuarâ adlı tezkiresinde, Dilîrî adlı şairin şiirleri için şu bilgileri verir; “Hulâsa-i kelâm ve netîce-i merâm oldur ki sâbıku’z-zikrün sipâhiyâne eş‘ârı ve merdâne güftârı vardur. Haslet-i zâtı bu ebyâtından ma‘lûmdur” (Canım, 2018, s. 226). Latîfî şairi tanıtırken, tımar sahibi bir sipahi olan şairin giyiminden kuşamına, davranışlarına kadar çok mert bir kişi olduğunu anlattıktan sonra şiirlerinden de hasletlerinin malum olduğunu dile getirir. Verilen örnekten de askere yakışır tarzda mertçe şiirler kaleme aldığı anlaşılmaktadır (Örnek 1).

Kınalızâde Hasan Çelebi’nin Tezkiretü’ş-Şuarâ adlı tezkiresinde, Mîrî adlı şairin kişiliği ile ilgili verdiği bilgiler şöyledir: “Evzâ’ u etvârı mîrâne vü sipâhiyâne sayd u şikâr ile mukayyed olup fürûsiyyetde dahı nâmdârdur” (Sungurhan, 2017, s. 816). Tezkireci şairin hâl ve hareketlerinin beylere ve askerlere özgü yiğitçe olduğunu ve binicilikte nam salmış bir kişi olduğunu dile getirir. Dolayısıyla sipâhiyâne burada bir kişilik özelliği olarak kullanılmıştır.

Ahdî’nin Gülşen-i Şuarâ’sında, şairin kişilik özelliklerini ve mesleğini belirtir şekilde geçmektedir: “…Çoķ zamândur ki ol eşca‘-ı rûz-ı meydân u sayd-efgen şîr-i merdân tavr-ı sipâhilıkda silâhşor ve tarz-ı cündhâlıkda çâbük ü cüst …” (Solmaz, 2018, s. 213).

“Sipâhiyâne şiirde bir askere yakışır tavır ve eda, cesaret ve meydan okuma görülür” (Kaplan, 2018, s. 317). 

Tezkirelerde niteleme sıfatı görevinde bulunan sipâhiyâne kelimesi hem şairlerin kişiliklerini tanımlamada hem de muhteva ve üslup yönünden ne tür şiirler kaleme aldıklarını ifade etmede kullanılmaktadır. Askerlere özgü kahramanca bir üslubu, ayrıca hal ve hareketlerinde yiğitçe bir duruşu ifade etmektedir. Kelimenin terim anlamıyla kullanıldığı tek tezkire, Latîfî’nin Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ’sıdır.




Tezkirelerdeki Kullanım Sıklığı

Sipâhiyâne kelimesi terim anlamıyla, Latîfî’nin Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ'sında 1 kez geçmektedir.




Örnekler

Örnek 1:

Ḫulâṣa-i kelâm ve netîce-i merâm oldur ki sâbıḳu’ẕ-ẕikrüñ sipâhiyâne eşʿârı ve merdâne güftârı vardur. Ḫaṣlet-i ẕâtı bu ebyâtından maʿlûmdur:

Maṭlaʿ: ʿArṣa-i ʿaşḳ ey göñül merdâneler meydânıdur

Kelle ṭopıdur o meydânuñ ḳılıç çevgânıdur (Canım, 2018, s. 226).




Kaynaklar

Canım, R. (hzl.) (2018). Latîfî-Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-216998/latifi-tezkiretus-suara-ve-tabsiratun-nuzama.html

Doktor Hüseyin Remzî (1305). Lugat-ı Remzî 1-2. İstanbul.

Kaplan, F. (2018). Latîfî Tezkiresi’nde Edebî Eleştiri Terimleri ve Edebiyat Eleştirisi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Soyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi.

Solmaz, S. (hzl.) (2018). Ahdı̂ ve Gülşen-ı̇ Şuʿarâ’sı (İnceleme-Metin). Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-201251/ahdi-gulsen-i-suara.html 

Sungurhan, A. (hzl.) (2017). Kınalızâde Hasan Çelebı̇ Tezkı̇retü’ş-Şu’arâ. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları. Erişim adresi: https://ekitap.ktb.gov.tr/TR-194494/kinalizade-hasan-celebi-tezkiretus-s-uara.html 

 https://lugatim.com/

https://www.parsi.wiki/fa/wiki/




Yazım Tarihi:
08/01/2025
logo-img